22 Nisan 2010 Perşembe

Sinemada Anlatım Şekilleri ve İşlevler

Sinemada iki biçim düzlemi mnevcuttur; olaylar ve biçim düzlemi mevcuttur. Olaylar kişilerle anlatılabilir. Biçim düzlemi bir kamera hareketi ve benzeri olabilir.Örnek filmler; Joseph Losey - accident - ev kaza huzursuzluk (anlatım yolları olayla veya biçim düzlem)
Direk olarak kişiler üzerinden anlatım olabilir yada müzikle kamera hareketiyle bu bildirilebilir. Mutlu bir ev içinde dışarıdan gelen kaza sesi o mutlulugu biraz bozabilmektedir.

Üç anlatıcı varlıgı vardır;

1.Karaktere bağlı bakış açısı
2.Herşeyi bilen bir bakış açısı
3.Tarafsız gözlem bakış açısı


Sinemada altı anlatım işlevi vardır. Bunlar açıklamaları ile şu şekildedir.

Gerçekci : Somutlaştırma gerçeğe uygunluk
Dramatik : Kameranın odaklanması ve gösterdikleri olabilir.Örnek; Bir bıcagın ekranda yer alması filmi etkiler suratlar ve davranışları değişir.
Tematik : Maddelerden yola cıkarak anlatım olur. Oyuncular bunu farketmez izleyici anlamalıdır. Örnek; Filmde teknoloji tartışılıyor ve kahve makinasını çalıştıramayan rolde kişi.
Lirik duygu atmosferi oluşturmaktır: Dramatik ve tematik sahneler lirikle yani bir müzikle vs. desteklenebilir. Arkadan geçen bir kuş, özgürlük için
bağdaştırmalara yer verilmelidir. Başarısız olursa izleyici filmden kopar dönmesi zor olur bu yöntemde.
Güldürü : Bir olayı baştan ayarlayıp gülme sağlamak. Oyuncunun kokaine doğru hapşurması ve kokainin ucusması bu sahne oncesi kokainin cok pahalı oldugu belirtilmiştir. Örnek film;
Annie hall - kokain güldürü
Gereksiz, olmayan işlev : Teknik aksaklıklarla ortaya cıkabilir. Çok ışıklı bir ortamda çekim, filmin bir bölümünün tekrar etmesi (psikolojik rahatsızlık
olarak lanse edilebilr) vs bunlar dezavantajdır avantaja cevrılebilir zorda olsa.

stop motion: Filmler de sahnenin normal çekim hızından daha düşük hızı, ağır çekim olarak adlandırılır.
over exposed: Fazla ışıklandırılmış filmlerdir.

back projection : tekrar gösterim anlamındadır, tekrar çekimde denebilir.


over exposed : Tekniksel aksaklığın beğenildiği filmler ve bunların teknik hali alması. Yani tekniksel aksaklığın ters tepmesi yerine izleyiciye olumlu görülmesidir.Buna örnek olarak şu filmleri verebiliriz.

Marnie - aşırı ışıklandırma - Hitchcock

sadwust and tinsel - aşırı ışıklandırma - Ingmar Bergman

21 Nisan 2010 Çarşamba

Sinemada Olaylar ve Biçim Düzlemleri

Sinema ve televizyon hikayelerinin çoğunluğunu tiyatro ve romanlar alırlar ; aynı hikayeler her üç iletişim ortamında da bulunur ve dramatik yapılar kabaca birbirinin aynıdır. Bir başka deyişle hikaye bir ortamdan ötekine uyarlanabilir, ama hikayenin işlenişi önemli oranda değişi olabilir. Aşağı yukarı aynı dramatik yapıya sahip olmasına rağmen iyi bir oyun veya roman kötü bir film olabilir, iyi sonuçlar, film ve televizyona özgü anlatım yollarının amaca yönelik kullanımı ile elde edilebilir. Film ve televizyonda anlatım yolları - anlatım öğeleri - iki ayrı bölümde ele alınabilir; Olayla düzlemine ait olanlar ve Biçim düzlemine ait olanlar.

Olaylar düzleminde anlatım yolları. (duyduklarımız gördüklerimiz)

  • Fizik görünüm
  • Oyun (acting)
  • Kostüm ve makyaj
  • Çevre düzenlemesi
  • Aksesuar
  • Zaman
  • Hava koşulları
  • Fizik ilişkiler
  • Hareket
  • Gerçek renkler
  • Doğal ışık
  • Gerçek ses
  • Gerçek müzik
  • Diyalog

Biçim düzleminde anlatım yolları (nasıl görüyoruz nasıl duyuyoruz)

  • Format
  • Çekimlerin düzenlenmesi
  • Odak uzaklığı netlik
  • Çekim ölçeği
  • Kamera açısı
  • Kamera hareketi
  • Renk ve tek renklilik
  • Yapay ışık
  • Film türü ve ışıklama
  • Özel görüntü efektleri
  • Kurgu
  • Ses efektleri
  • Film müziği
  • Sözle anlatım
  • Metinler, alt yazılar
  • Ad

Bu konu kesinlikle bir bilimsel iddia içerisinde değildir, film yapımcısının elinde bulunan olanakları sistemli incelenmesi için iyi bir başlangıç noktası hizmeti görmektedir.

5 Nisan 2010 Pazartesi

Anti - Kapitalist Reklam mı? Duymadıysanız Duyacaksınız

Kapitalizm çekildi ve her an çekilmeye devam ediyor. Peki anti-kapitalizm nasıl çekilicek? Kapitalizmin baş döndürücü silahı reklamlar her an her yerde etrafımızda. Reklam her ne kadar kapitalizmi çağrıştırsada neden anti- kapitalist reklam olmasın ?

Sanalt.net öncülüğünde 1 Mayısta son bulucak anti - kapitalist reklam filmleri yarışması bazı çevrelerce ilgiyle karşılandı. Yarışmaya senaryo,reklam filmi ve grafik tasarımınızla veya etkileyici bir fotoğrafla bile katılabilirsiniz.

Eğer rakibi kendi silahımızla yenemiyorsak onun bizi yendiği silahla yenmeye çalışmak doğru olabilir.Gazetemizde, televizyonumuzda,dergimizde hatta internette önümüze zıp diye zıplayan reklamlarla dolu bir yaşam içerisindeyiz. Dibine kadar reklama, dibine kadar etikete batmış bir hayat.

Reklamların onlarca nedenini ve sonucunu sayabiliriz. Ana amaç ise nedir ?

Daha çok daha çok daha çok sadece daha çok satabilmek. Piyasada tekelleşerek en güçlü olmak. İhtiyaç olsun yada olmasın sadece satabilmek daha çok kazanmak. Çoğu zaman olmayan şeyleri var gibi göstermek yada insanlar üzerinde belli bir hegemonyayı oluşturmak reklamların ana amacıdır.

Bir anda elbette reklamlar silinip atılamaz ama reklamların yanlışlarına, abartılarına, yalanlarına, insanlar üzerindeki genelde olumsuz baskısına , insanı vahşi bir tüketiciye dönüştürmesine anti - kapitalist reklamlarla bir sille atılmasına EVET.

1 Nisan 2010 Perşembe

Sinemada Sahne

Film sözlüğünde sahne ve sekans (çekimler dizisi) arasında bir ayrım yapılmasına ve farklı tanımlar olmasına karşın, uygulamada her iki sözcük aynı şeyi anlatmak için kullanılmaktadır. Biz burada, sahne sözcüğü ile aynı mekan ve zamanda olan sürekli ve başlayıp biten olaylar zincirini anlıyoruz. (bazı kişiler sekansı belirli bir ortak hareket çizgisi ile birbirine bağlanmış sahneler grubu olarak tanımlarlar).

Bizim sahne algılayışımız yalnızca içindeki hareketle değil, hemen öncesi(sahneye hazırlayan görüntüler) ve hemen sonrası (sahnenin hazırladığı sonraki görüntüler) ile belirlendiğini söylemeliyiz. Sahnenin işlevi, (özellikle dramada olmak üzere) hareketi/ aksiyonu geliştirmek ve/veya(özellikle epik türde olmak üzere)izleyicinin sezgi ve anlayışını yükseltmektir. Bir sahneden sonra herhangi bir şeyin (ilişkilerin, amaçların, tavırların - izleyici olarak bizim tavrımız da dahil yada anlayışımızın) değiştiği duygusuna kapılmıyorsak, büyük olasılıkla sahne kötü bir seçimi göstermektedir ve film içinde bir boşluk gibidir.

Bir sahne düzenlenirken üç öğe tanımlanmalıdır. Aksiyon/ hareket , işlev ve biçim.