5 Ocak 2011 Çarşamba

12 MART

60 anayasasının halkı daha özgür bırakması sonucu halk o günden sonra daha örgütlü bir hal içine geldi.
Halk siyasetin içindeydi, işçi hareketleri arttı ve ilerki yıllarda ilk olarak sosyalist bir parti olan tip mecliste azda bir üyeyle
yerini aldı. Daha sonra çıkartılan bir yasayla meclisteki yerlerinden edildiler.
Dış ülkelerdede dahil artık 68'li yıllarda özgürlük bağımsızlık sloganları çoğu ülkede yer ediniyordu.Ögrenci hareketleri büyümüştü.

İlk her tür hareketten eylemlerle sürerken olaylar daha sonrasında siyasi kutuplaşmalara kadar vardı. Ülkemizde 12 Mart öncesinde işin içinede artık silah ve kan vardı.
Demirel hükümeti ilk olarak İnönü'yü devirir ve iktidarı alır(AP) 68 kuşagı öncesi. Aslında İsmet İnönü bu yolu açmıştır bir anlamda artık yaşlandıgını ve devletin başında
kalmak istemediğinin belirtilerini göstermiştir.
O yıllarda ve günümüzde askeri hareketler hep siyasetin içinde olmuş ve genelkurmay eski başkanlarının hep daha sonraları cumhurbaşkanı yapıldıgı gözlenmiştir.
Askeri baskıyı ensesinde hisseden iktidarlar rahat kararlar alamamaktaydı.

68 kuşagında ise sol iktidara karşı ve Abd'ye karşı büyük bir hareket içindedirler.Bazı meydanlarda işçi, ordu el ele sloganları duyulmaya başlanmıştı.
Sağ hareketler ise ilk olarak silahlanmaya başlarlar ve silahlı egitimler almaya başlarlar. Sol hareket ise buna karşın silahlanır ve bir kısmı Filistinde
eğitim almaya gider.(israile karşı gerilla yetiştiren filistin)
12 Mart döneminde önemli ve düşünülmesi gereken başka bir şey ise ; Abd Türkiyede iç karışıklıkmı istiyordu ?

Türkiye'ye Abd elçisi atanmıştı.Elçi ise daha önce CİA'de çalışmış ve Vietnam'da görev almıştı.Daha sonra bu Odtü'ye rektörle görüşmeye gönderilmişti. Bu dönemde arabası yakılan Abd elçisi vardı.
Abd'nin Odtü gibi bir yere elçisini göndermesi işleri iyice çığrından çıkartmaya yetmişti. Belkide bir karışıklığa misilleme olmuştu.

Başka bir noktada ise sol hareketler ellerinde Türk bayrakları yürüyorlar, sağ hareketler ise kanlı pazar diye geçen saldırıda yakalarında
Türk bayragı taşıyorlardı.Bir anlamda Türkiye'li Türkiye'liye saldırmaktaydı.

Darbeye öncülük edenler ; Muhsin Batur, Gürler iktidara karşı darbe hareketinin ordu içindeki öncüleriydi.Cumhurbaşkanı ise Cevdet Sunaydı.
Batur önderliğinde 12 Mart geldiğinde Türkiye tarihinde bir leke olarak kalıcak günlerden birisi ne yazık ki bu siyasal çercevede yaşanmıştı.